Building Twin Nedir?
Dünya dijitalleşme yönünde çok hızlı bir şekilde ilerliyor. Dijital ikiz teknolojisi hemen hemen her alanda kullanılıyor. Siemens’in “Building Twin” konsepti de bir dijital ikiz örneği. Detaylara yazımızdan ulaşabilirsiniz.
Siemens tarafından geliştirilen “Building Twin” teknolojisi, fiziksel bir binanın dijital ikizini yani bir temsilini oluşturur. Birden fazla kaynaktan gelen dinamik ve statik verileri 2B/3B modellerde bir araya getiren bu teknoloji, bilinçli ve etkili kararların alınmasını sağlar. Sensörler, fiziksel ortamda gerçek zamanlı bir şekilde verileri toplar. Böylece fiziksel ve dijital dünyalar arasında bir köprü oluşturulmuş olur.
Building Twin, bir binanın nasıl performans gösterdiğinin gerçek zamanlı olarak anlaşılmasını sağlar, verimliliği optimize etmek için anında müdahaleye olanak tanır ve gelecekteki binaların tasarımını iyileştirmek için veri sağlar. Aynı zamanda bu teknoloji daha iyi alan kullanımı, daha hızlı ve hatasız bir inşaat süreci gerçekleşmesi için olanak sağlar. Sonuç olarak bu teknoloji sayesinde uygun maliyetli, basit ve sürdürülebilir bir inşaat sistemi kurulabilir.
►İlginizi Çekebilir: Mobil Uygulamalar ile Kontrol, İzleme ve Bakım
Building Twin’in Avantajları
►Daha hızlı ve sağlam yapı inşa etmek için yazılım kullanımını
►Daha uygun maliyetli, basit ve sürdürülebilir bir iş süreci
►Binanın performansı hakkında kolay bilgi edinme
►Gerçek zamanlı sorun tanımlama ve çözüm geliştirme olanağı
►Daha iyi alan kullanımı
►Binadaki cihazlara ve verilere birleşik erişim
►Otomatik kalite kontrol süreçleri
►İlginizi Çekebilir: HiMed ile Hastane Yönetimi
Şimdi Building Twin’in avantajlarını daha iyi anlamak için 2 örnek inceleyeceğiz. Birinci örneğimizdeki problem nihai projeye göre yapılan bir inşaatın projeye uymamasını ele alıyor. Building Twin sayesinde inşaatın dijital ikizi, inşaat bitirilmeden incelenebiliyor ve hatalar saptanabiliyor. Mevcut durumun BIM/CAD modelleriyle karşılaştırma ve 3D taraması görselleştirme ve dijital ikizin oluşturulmasında önemli rol oynamaktadır.
Diğer örneğimizde ise Building Twin sayesinde varlık sensörleri aracılığıyla kullanım alanları yeniden yapılandırılıyor. Bu işlem 4 adımda gerçekleşiyor.
1.Adım: Building Twin binanın verilerini toplar,
2.Adım: Varlık sensörleri vasıtasıyla kullanılan alanlar tespit edilir,
3.Adım: Bina verileri görselleştirilir,
4.Adım: Kullanıcının kararına göre kat modellemesi kullanım alanlarına göre yeniden yapılandırılır.
Dijitalleşme, akıllı binaların çevrelerini anlamalarını ve kullanıcılarıyla etkileşim kurmalarını sağlar. Buradaki en önemli olay veridir. Siemens Building Twin Ürün Müdürü Andrea Hofmann: “Geçmişte her şey bir binadaki birkaç düzine veri noktasını birbirine bağlamaktan ibaretti. Bugün, genellikle on binlerce, hatta bazen yüz binlerce veri noktası ile uğraşıyoruz.” diyor.
Günümüzde bir binada olup biten her şey her zamankinden daha büyük bir hassasiyetle izleniyor ve kaydediliyor. Bina teknolojisi sistemleri, elektrik tesisatları ve binlerce sensör, sistemlerin mevcut durumu ve bina içindeki genel koşullar gibi şeyler hakkında sürekli olarak bilgi veriyor. Bu veriler daha sonra enerji tasarrufu yapmak, binadakilerin konforunu optimize etmek veya maksimum güvenliği sağlamak için kullanılabiliyor. Elbette daha fazlası mümkün. Andrea: “Birkaç yıl içinde binaların kendilerini insan ihtiyaçlarına göre uyarlayabileceklerine inanıyoruz” diyor.
Siemens bu teknolojiyi sistematik bir şekilde geliştirdi ve geliştirmeye devam ediyor. Firma, Building Twin konseptinin ancak binanın tüm verileri tek bir yerde depolandığında ve erişilebilir olduğunda tam potansiyeline ulaşabileceğine inanıyor. Böylece Building Twin uygulamaya özel veritabanlarında tutulan ve muhafaza edilen tüm bilgilerin depolandığı merkezi bir veri tabanı işlevi görecek ve daha basit, hızlı, doğru ve verimli kararlar alınabilecek. Ancak Building Twin teknolojisinin asıl amacının bina kullanıcıların verileri istediği gibi kullanabilmesine olanak sağlaması olduğunu unutmamak gerekiyor.
Yazar: Serhat Seyrek
Kaynak:
