Endüstri 4.0’da İnsan, Robot ve İstihdam

27

Endüstri 4.0 ülkemize bu düşünceler ile giriş yapmak zorunda kaldı. Akıllara ilk önce robotlar ve istihdam problemlerini getirdi. Aslında çok basit, insanların kas yapısını zorlayan işlerde çalışmak yerine daha çok bilgi, karar verme, yönlendirme ve sürekli uygulama-geliştirme yapacakları, hep hayal ettikleri bir iş modeli ile karşılaşacakları günler yaklaşıyor. Kısaca üretimde insanlar işlerini kaybetmiyor, sadece iş tanımları ve meslekleri değişiyor. Bu sebeple İnsan 4.0: Endüstri 4.0 için aşılması gereken ilk konu olduğu anlaşılmaktadır.

Yazılarımı araştırma-uygulama ve çıkarım yapma üzerine yazmaya çalışırken, gelen sorular ve soruların sahiplerini düşünerek, bu yazıda tanımayanlar için sizleri “Kurt Lewin” ile tanıştırmak istiyorum. Alman asıllı Amerikan psikososyolog Lewin hakkında çok fazla bilgi vermeden sizi meraklandırıp yazım ile ilgili bir Lewin Modeli hakkında bilgi paylaşacağım.

Kurt Lewin “Buz Kalıbı” modeli; öncelikle mevcut sistemi veya problemi buz kalıbı olarak düşünür ve çözer. Neoliberal sistemin kurallarına uygun şekilde buz kalıplarını yeniden tasarlar, kurgular ve sonra tekrar dondurur. Lewin’in “ice model” veya “değişim yönetim modeli” gibi anahtar kelimeleri ile daha detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz.

Çok fazla detaya girmeden, Endüstri 4.0’ın ortaokul eğitim ve öğretimine kadar resmi olarak girdiği, her alandan ve her sektörden ilgilenen kişilerin soru işaretlerine cevap olması açısından; su, buz, kalıbın yeri, ne işe yaradığı ve amaç asla değişmiyor... "Değişen tek şey kalıbın kendisi". Kalıcı değişimin süresi 3 ay ile 3 yıl arasında değişebilir. İnsanları sosyal ve psikolojik açıdan zorlayan şey işte bu süredir, süreç değil... Peki, buz kalıbı modelinde “yeni kalıp” insan mı?

Hayır, yeni kalıp; yeni meslekler, yeni iş tanımları, yeni sektörler ve yeni girişimler…

 

 

ATM (Automated Teller Machine): Yıllardır maaşımızı/ekonomik kazancımızı bir robottan alıyoruz. Yıllardır aynı robotun farklı bir çeşidi ile paramızı istediğimiz kişi veya kuruma gönderiyoruz. Bu v.b robotik sistemler/yazılımlar istihdamı olumsuz etkiledi mi?

Robot” tanımı aklımıza ilk olarak insana benzeyen kendi karar verici mekanizması ve algoritması ile davranan makineleri getiriyor ya da fabrikalarda gördüğümüz genelde insan kas gücünün zorlandığı alanlarda çalışan robot kolları… Evet, kısaca robotik sistemleri kategorize ettiğimiz zaman en yaygın ve en güncel iki çeşidi aklımıza geliyor. Fakat konuyu “Endüstri 4.0 ile robot kullanımlarının artmasıyla istihdam azalacak” endişesini cevaplandırmak için  daha detaylı incelemek gerekiyor. Yani, Endüstri 1.0’dan günümüze kadar gelen ve halen aktif olarak sürekli kullandığımız otomatik, mekanik, kendi karar veren, algoritamalara bağlı, yazılımlar ile desteklenen tüm makinelere robot veya makineler diyebiliriz.

Burada asıl soru şu: fabrikalarda, evlerimizde, sosyal hayatımızın her alanında, seyahat ve eğlence merkezleri vb… insanların yaşadığı tüm mekanlarda kendi kendine karar veren makineler ile birlikte yaşıyoruz. Hatta hayatımızı onların sayesinde kolaylaştırıyoruz. Peki, günümüzde sadece üretim alanlarında daha fazla karşımıza çıkacak olması bizi neden korkutuyor?

 

İşletme içinde bazı robotlara/makinelere göz atalım:

Akıllı Telefonlar  ► ATM'ler  ► Pos Cihazı  ► Bilgisayarlar 

► PLC  ► Sensörler  ► Beyaz Eşyalar   ► Yazıcılar 

► Forkliftler  ► Vinçler  ► Asansörler

► Çim Biçme Makinesi  ► Kar Temizleme Aracı  ► Traktörler

► Elektrik ve Programlama İle Çalışan Üretim Makineleri

► Üretimde Kullanılan Elektrik, Elektronik ve Pnömatik El Aletleri

► Kara, Deniz ve Hava Ulaşım Araçları

► Motorlar  ► Hareketli Bant Sistemleri

► Muhasebe, Satış ve Üretim Programları  ► İnternet Tabanlı Yazılımlar

 

Yukarıdaki listede bulunan veya bulunmayan robotların/makinelerin icat edilmesinden önce bu işleri insanlar yapıyordu. Bu listeyi istediğimiz kadar uzatabiliriz. Ama hayat hala devam ediyor.

 

"Tüm insanlar, doğaları gereği bilmeyi arzular." - Aristoteles

 

 

ATM örneğini okurken aklınıza “sanal para” geldi mi? ATM sistemleri gelecekte hayatımızda olmayacak mı? Evet, olmayabilir. Sanal para üretiminde ve sanal para üretimi için gerekli tüm ekipman ve alt yapılarda insanlar çalışıyor. Yeni ürünler, yeni süreçler ve yeni işletmeler…

İnsanların çalışacağı yeni meslekler, yeni iş alanları, yeni kategoriler, yeni antropolojik değişimler keşfedin. Bunu ben yapacağım, siz yapacaksınız, hep birlikte yapacağız. Bir başkası gelip yapmayacak. İnsanın kurtarıcı beklentisi: birilerinin gelip kendisini kurtaracağı duygusunun hiç bir işe yaramadığını unutmamak gerekiyor. Bu bizlere istihdamın sorumluluğunun hepimizde olduğunu hatırlatmalı!

 

"İnsanlar ışığı görmez, ışıkla görür." - Immanuel Kant

 

İnsanların fabrikalarda kas gücüyle çalışması ve sağlık problemlerinin en çok fabrikalarda çalışanların yaşadığı, İş Sağlığı ve Güvenliği ile her an yaşanabilir bir tehdit için önlemlerin alınması ne kadar doğru? Bu fabrikalar insan sağlığını emeklilik süresine kadar hiç tehdit etmiyor mu? Tehlikeli madde ve kimyevi fabrikalarda insanları kas gücüyle çalıştırmak ne kadar doğru? Endüstri 4.0 ile hayatımıza giren bu tehdit aslında fabrikalardan insanları uzaklaştırmak değil! İnsan sağlığını tehdit eden işlerde robotların çalıştırılmasına geç kalınması… Sağlık demişken, robotların sağlık alanında ameliyat ve doğru teşhisi koymak gibi çok önemli yetenekleri var. Bu süreçte de robotlar yine insan sağlığı için çalıştırılıyorlar.

Fabrikalarda kas gücüyle çalışanların işlerini robotların yapmaya başlamasıyla, Endüstri 4.0 eğitimi almamış jenerasyonun bu sebeple yeni işler bulması gerekecektir. İstihdam demek fabrikalarda çalışmak değildir...

Kitap yazın, şiir yazın, şarkı sözü besteleyin, kulüp açın eğitmen olun, yeni bir girişimde bulunun, tarım, hayvancılık, turizm, sanat vb. sayısız çalışama alanı ve iş tanımı var. Gelecek yeni meslekleri saymıyorum bile… Bunlardan sadece üretimde yapılan robotik değişimler sizi neden korkutuyor ? Şarkı sözü besteleyenler, fabrikalarda kas gücüyle çalışanlardan çok daha fazla kazanç sağlıyor! Tarım alanında yeni işletme açan girişimciler tarım arazisinin bulunduğu köye istihdam getiriyor!

Hizmet sektörü büyüyor… Hizmet sektöründen bir işletmeye baktığınız zaman, bir üretim işletmesine göre çok daha az çalışan olduğunu görüyoruz. Özellikle hizmeti tüketen taraf olduğumuzda genelde hizmet sektörü çalışanlarından şikayetçi oluyoruz. Bu şikayetler üretimden hizmet sektörüne geçen insan kaynağı ile azalmaya başlayacaktır. Hizmet sektöründe istihdam artışı olacaktır. Yani hizmeti tüketecek müşterilerin karşısında daha fazla sayıda ve teknik bilgiyle sahip insan kaynağı çalışmaya başlayacaktır.

Çok basit bir formül yapalım: “Teknik” bir iş düşünüldüğünde akla üretim gelir, “destek” düşünüldüğünde ise hizmet gelir. Bugün sosyal davranışlarımız hizmet sektöründe büyüme ile birlikte gelecekte üretimde azalan insanların hizmet sektörüne geçeceğini gösteriyor. Tıpkı “Endüstri 4.0 ile kişiselleştirilmiş üreticiler” yazımda ifade ettiğim, tarım alanından fabrikalara geçen işçiler gibi…

Örneğin üretimde daha fazla kapasite ile daha kaliteli ürün üreten, daha hızlı müşteriye ulaşan ve daha hızlı teslimat gerçekleştiren robotik ve otomasyon üzerine kurulu işletmeler hayata geçtiğinde, rekabet artacak ve maliyetler azalacak. Bu duruma bağlı olarak hizmet sektöründen sizi aynı anda bir yerine iki doktor muayene edebilecek. Birbirine bağlı hastalıklar direkt olarak iki farklı uzman tarafından hızlıca çözümlenebilecek. Sağlık probleminizin teşhisini; 5 insan beyninden daha iyi seviyede ve yanılma payı insanlardan çok daha az olan bir robot-yazılım yapacak. Sizce bu kulağa daha sağlıklı gelmiyor mu?

Aslında her zaman daha iyisini isteyerek dünyayı şekillendiren insanlar, yani bizleriz. Üretim robotlaşıyor, insanlar işsiz kalacak demek yerine, bir taraf robot ve otomasyon üzerine çalışırken, diğer bir taraf sosyal bilimler, antropoloji, hizmet sektörü, doğal yaşam, organik ürünler, eğitim, tarım, hayvancılık, teknoloji gibi alanlarda çalışması gerekiyor. Bunu bizden başka kimse yapmaz, yapamaz. Hiçbir şey yapmadan eleştirmek, karşı tarafın başarılı olmasını sağlar. Bu yazımda taraflardan çok bahsettim. Fakat dünya taraflar üzerine kuruludur. İşte bu rekabet yaşam biçimimizi, tercihlerimizi, başarımızı ve mutluluğumuzu meydana getirir.

 

"İş hayatı dijital, sosyal hayat doğal olmalı"

 

Endüstri 4.0 bir hayal dünyasıdır. Evet, herkesin hayalini gerçeğe dönüştürebileceği bir bilgi çağıdır. Toprağa ekilen tohum gibi, bilgiye gömülen insanların üreteceği ve kazanacağı bir çağ.

''Dijital sınır bizim elimizde ve sınırları insanlar belirler.''
 

İnsanlar sürekli aynı yemeği yemez, aynı mekanlara gitmez, sadece bir arkadaşı ile vakit geçirmez, sürekli içgüdüsel olarak değişim ve yenilik ister. Farklı müzikler dinler, farklı hobiler yapar v.b… Evet, işletmelerde birer sosyal varlıktır. Endüstri 1.0’dan itibaren değişim gösteriyor. Değişmez ise üretemez, üretemez ise işte o zaman istihdam problemi olur.

Günümüze kadar gelen ve işletmelerde kullanılan makinelerin hiç birisi istihdamı engellemedi. Aksine yeni meslekler, yeni iş tanımları, yeni fabrikaların açılmasına sebep oldu.

Bu değişim dünya genelinde çok kısa bir zaman içerisinde olmayacak. Gelişmiş, gelişmekte olan ve gelişmek için mücadele eden ülkeleri düşünelim.

Örneğin: Bugün herhangi bir ülkede faaliyet gösteren bir fabrika, bir malzemenin üretim içinde taşımacılığını otonom araç ile yaparken, başka bir ülkede herhangi bir fabrika ise bu malzemeyi halen forklift ile taşımaktadır. Kısaca bu değişimin ihtiyacı ülkelerin gelişmekte olması ile ilgili bir durumdur.

Çok sayıda ülkede faaliyet gösteren bir işletme düşünelim. Endüstri 2.0’da olan ülkedeki fabrikasına forklift satın alırken, Endüstri 4.0‘da olan başka bir ülkedeki fabrikasına otonom araç satın alıyor.

Global olarak bu örneğe baktığımızda, dünya genelinde halen el arabası, forklift veya otonom araçlar satılmaktadır. Bu bir karardır, gelişmiş bir ülke veya fabrika olmanın getirdiği güçtür. Bu kararlılık işletmenin çalışanlarına ve müşterilerine verdiği değerdir. Bir ürün üretebilmek ve müşteriye ulaştırmak, kaliteli ve sevkiyatı hızlıca yapmak bu kadar kolaya indirgenemez. Bu sebeple ülkenin gelişme seviyesi ve müşteri talebine göre üretmek zorundayız.

Günümüzde istihdam sorusunun temel problemi “insanların yapması gereken işler ile robotların yapması gereken işlerin karıştırılmasıdır.“

Şöyle düşünelim; ülkemize rakip olan ülkelerin Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm ile yeni üretim fabrikalarını kurduğunu, ülkemizin ise sürekli tekrarlanan ve insan sağılığını bir taraftan zorlaştırırken bir taraftan hatalı ve yetersiz ürün üreten ülkemizin rakipleri ile rekabet etmeye çalışması gibi. Daha basit bir örnek verelim. Global üretim pazarında birbirine iki rakip ülke var. A işletmesi Endüstri 4.0 ve dijital dönüşüm ile yeni üretim fabrikalarını kurduğunu, B işletmesinin ise sürekli tekrarlanan ve insan sağlığını bir taraftan zorlaştırırken bir taraftan hatalı ve yetersiz ürün ürettiğini… A işletmesinin daha hızlı üretim yaptığını, müşteriye hızlıca ulaştığını, kişiselleştirilmiş ürünlerinin olduğunu, stok yapmadan, müşterinin tüm istek ve taleplerini anında simüle ederek üretime dönüştürebildiğini, istenilen kalite ve özelliklerde üretim sistemini kurduğunu düşünün. B işletmesi ise, genelde tek bir ürüne odaklanarak sadece insanlar ile üretim yapmaya gayret gösteriyor. Sizce hangisi kazanır ? Müşteri hangi işletmeyi seçecek ? Siz müşteri olduğunuzda hangi işletmeyi tercih edersiniz ? E-ticarette “geç kalan kargonun sizi sinirlendirdiğini“ unutmadan cevaplayın lütfen!

İstihdam için Kamu 4.0’ın bir an önce aktif olarak çalışmalara başlaması gerekmektedir.

İstihdam üretmek: yeni meslekler, yeni ürünler, yeni süreçler, yeni üretim şekilleri ve yeni teknolojiler insanlar tarafından üretilir. Bir üretim sürecinin dijitalizasyon sürecine dönüşmesi tüm istihdam süreçlerinin olumsuz etkileneceği anlamına gelmez. Aksine insanlar bu sürece karşılık birden fazla dönüşüm strateji ve inovatif değişiklikler ile cevap vermelidir. “İstihdam problemi olacak“ şeklinde düşünmek, konuşmak veya yazmak bir kaç saniyemizi alır. Fakat bu duruma karşılık bir ürün geliştirmek, yeni bir teknoloji üretmek çok daha zor olduğundan insanların %98’i konuşmayı tercih ederken %2’si üretmeyi tercih ediyor. Asıl problem bu yüzde oranlarını tam tersine çevirebilmektir.

İlk cep telefonu üretimi… Geçmişte kim tahmin edebilirdi cep telefonunu ? Ama günümüzde artık insanlar herşeyin üretilebileceğine, hayal edilenin başarılı olabileceğine inanıyor ve başarıyor…

Endüstri 4.0 ile artık sadece ürün ve süreç üretilmeyecek. Teknolojiler üretilecek ve sanayi devrimlerinin değişimi 100 yıl gibi muazzam rakamlarda olmayacak. Aşamalı inovasyonun yerini yıkıcı radikal inovasyon alacak.

 

Soru: İnsanların robot gibi çalışması mı ? Robotların insanlar yerine çalışması mı ? İnsanların kendi ürettikleri robotlar ile birlikte çalışması mı ?