Veri Okuryazarlığı Neden Önemli?

24

Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve başkanı olan Klaus Schwab tarafından ilk olarak 2016 yılında kullanılan Endüstri 4.0 teriminin, yani dördüncü sanayi devriminin henüz ilk aşamalarındayız. Endüstri 4.0’ın başlıklarına baktığımızda yapay zeka ve robot teknolojileri gibi ileri teknolojilerle karşılaşıyor olsak da öncelikle bu teknolojilerin ana kaynağı olan ‘veriyi’ anlamamız gerekiyor.

Önceki üç sanayi devrimi de dünyanın işleyiş şeklinde büyük değişiklikler ile karakterize edilmişti. Tarım Çağı yeme ve içme şeklimizi değiştirirken, Endüstriyel çağ imzalat konusunda, dijital çağ ise bilgi işlemde ilerlememizi sağladı. Tüm bu dönemler, aslında çok sayıda veri üretmemize neden oldu.

Veri çağı olarak da nitelendirebileceğimiz Endüstri 4.0’da, hemen hemen her şeyi anlayacak ve potansiyel olarak dünyanın karşılaştığı sorunları çözecek araçlara sahibiz. Ancak geçmiş sanayi devrimlerinden kaynaklanan her değişiklik herkes için bir fayda sağlamadı. İlk evrelerde yatırım yapmak için herkesin gerekli mali duruma sahip olmaması, servet ve gücün kutuplaşmasına yol açtı.

Teknoloji son yıllarda o kadar hızlı ilerledi ki gerekli yatırıma sahip olanlar ve olmayanlar arasında dijital bir uçurum açıldı. Tüm bu yeni teknolojiler dünya çapında ekonomileri başlatma veya bitirme potansiyeline sahip. Bu yüzden işletmelerin yeni teknolojilerde geri kalmaması kritik derecede önemli.

Veriler, artık modern dünyanın her türlü alanını bilgilendiriyor ve doğru kullanımı daha iyi karar verme ve daha karlı işler yapılmasını sağlıyor. Bu nedenle veri okuryazarlığı hemen hemen herkes için çok önemli bir beceri olarak görülmelidir. Bu, herkesin nitelikli bir veri bilimcisi olması gerektiği anlamına gelmiyor. Ancak şirketlerin dijital dönüşüm girişimlerini başarılı bir şekilde uygulayabilmeleri için önce kendi şirketleri içinde bir veri okuryazarlığı kültürü oluşturmaya odaklanmaları gerekir. Şirketler organizasyon şemasına bakılmaksızın her seviyedeki çalışanları için veri okuryazarlığı becerisini geliştirdiklerinde başarılı olacaklardır.

Çalışanları analiz araçlarını kullanma konusunda eğitim alması, şirketlerin sahip olduğu verilerden yararlanmasını sağlayacaktır.  Yeni teknolojiler birçok heyecan verici imkan sunsa da kimse bununla ne yapacağını bilmiyorsa, tüm bu ekstra verilere sahip olmanın bir anlamı yok diyebiliriz. NewVantage Partners tarafından yapılan 2019 tarihli bir araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 92,5'i işlerinde veri odaklı bir yaklaşım sergilemede insanları ve süreçleri suçlu buluyor.

Analitik alanında genel tabloya baktığımızda ise bu alanda kadınların gücü göze çarpıyor. Analitik alanındaki profesyonellerin neredeyse yarısını kadınlar oluşturuyor.  Önümüzdeki on yıl içinde en başarılı firmalar, hiç kimsenin geride kalmamasını sağlamak için iş süreçlerini veri yönetimi uygulamalarına uygun olarak dönüştürme ihtiyacını anlayan firmalar olacaktır.

 

Kaynak:

GigabitMagazine