Akıllı Fabrikalara İlk Adım | SmartFactoryKL

Akıllı evleri hepimiz duymuşuzdur. Hatta birçok lüks ev artık akıllı ev statüsüne girmektedir. Peki ya akıllı fabrikalar? Detlef Zühlke ismindeki profesörün bir gün tren yolculuğu yaparken akıllı evleri düşünüp aklına akıllı fabrikaların gelmesiyle akıllı fabrika macerası başlamış oldu. Bu yazımızda akıllı fabrika yani “Smart Factory” kavramını inceleyeceğiz.

21

Kaiserslautern’de kurulan tesis, ilk zamanlarında arkasına maddi desteği almakta çok zorlandı. İlk olarak kek üreten bir firmanın desteğini alan fabrika, daha sonralarda bira üreten bir şirketin desteğini aldı. Fakat besin maddesi üretmek için birçok kural olduğundan, daha basit bir ürün üretmek istediler ve sabunda karar kıldılar.

Üretim bandında içinde sıvı olan üç kap asılı durmaktadır. Akar banda doğru giden hortumlardan, bant üzerinde ilerleyen plastik şişelere dolum yapılıyor. Bu bölüme kadar her şey şu an kullanılan sistemler gibi. Smart Factory kavramı buradan sonra devreye giriyor. Plastik şişelerin arkasındaki etiketler yani çipler işin içine girdiğinde Smart Factory kavramıyla karşılaşıyoruz. Bu etiketlere “ürün hafızası” deniliyor.

 

Smart Factory’nin bilimsel direktör yardımcısı olan Dr. MatthiasLoskyll, ürünün bilgiyi kendi üzerinde taşıdığını ve makineye işin nasıl yapılacağını söylediğini belirtiyor. Şişeye mavi mi, kırmızı mı yoksa sarı sabun mu konulacağını belirtiyor bu etiket. Bu bir karışım da olabilir. Bu karışımdaki renklerin oranının nasıl olacağını, şişenin kapağının renginin ne olacağını, etiketin üzerinde neler yazacağını ve daha aklınıza gelebilecek birçok özelliği belirterek makineyi yönlendiriyor.

 

Smart Factory’de amaç en yüksek hızda tam esnek üretim yapmak. Yani internetten bir sipariş verdiğinizde üretim hattında bir değişiklik yapılmadan istediğiniz ürünün üretilmesi. Makinede bir değişiklik yapılacaksa da bu değişikliğin “Plug and Play” ilkesine uygun şekilde yapılması bir diğer amaçlardan biridir. Yani her parça birbirleriyle uyumlu olmalıdır. Bunun örneğini Hannover Fuarı’nda gösteren Zühlke ve ekibi, üzerine bireysel yazılar yazdırılabilen mini el feneri üreten bir cihaz yaptı. Bu cihaz aynı zamanda anahtar bulma aygıtı olarak da çalışıyordu. Üretimde yer alan her makine saniyeler içinde parçalara ayrılıp yeni elemanlara dönüştürülebiliyor. Bunu da her bir eleman için küçük bilgisayarlar koyarak yapıyorlar.

 

Peki ya “El işçiliği”? Matthias’a göre el işçiliği yine yerini korumaya devam edecek. Örneğin otomotiv sektöründe el işçiliği, manuel yapılması gereken işler yine devam edecek. Tek farkı bunun da “smart” özelliği taşıyarak yapılması. Peki, bu nasıl olacak? “El işçiliği” gerçek bir obje üzerindeki işlemi üç boyutlu bir model üzerinden yürütecek. Önceki yazılarımızdan birinde anlatılan “AugmentedReality” kavramı işte tam da burada devreye giriyor. Masaya yukarıdan bakan bir kamera, görüntüyü monitöre yansıtıyor. Eleman kendi ellerini küçük parçaların montajını yaparken görüyor. Ekranın üst köşesindeki animasyonlar da işi nasıl yapacağını adım adım gösteriyor.

 

Smart Factory’de insan ile bütünleşik bir sistem var. İnsan devreye sorun çözme kısmında giriyor. Ortalarda dolaşıp her şeyin yolunda gidip gitmediğine karar verip, sorunu bularak çözen insanlar ile bir arada yürütülecek bir sanayimi devriminden bahsediliyor.

 

Kaynak: enterprise-iot, deskeng, belden

 

Yazar: Burcu Yelis / Volkan İtfaiye Elektronik Tasarım ve Yazılım Mühendisi