CLPA ile Endüstri 4.0 Yolculuğu | Röportaj

Endüstri 4.0 sürecinde önemli çalışmalara imza atan CLPA, CC-Link teknolojisi ile üretim tesisleri için birçok avantaj sağlıyor. CLPA (CC-Link Partner Association) Ülke Müdürü Sayın Tolga Bizel, CC-Link teknolojisi ile ilgili sorularımızı cevapladı.

25

CC-Link teknolojisi Sanayi 4.0 sürecinde üretim tesislerine nasıl bir katkı sağlıyor?

Günümüz tüketicilerinin kişiselleşmiş ürün taleplerine cevap verebilmek için fabrikaların en kısa sürede dijital dönüşüm süreçlerini başlatmaları büyük önem arz ediyor. Bu noktada devreye giren CC-Link teknolojisi, dijital dönüşümün gerekli kıldığı ihtiyaçların desteklenmesi konusunda büyük önem taşıyan endüstriyel haberleşmeyi sağlıyor. Sanayi 4.0 sürecinde robotlar dahil üretim hattındaki tüm makine ve sistemlerin birbiriyle çok hızlı bir şekilde haberleşmesi gerekiyor. Endüstriyel iletişim ve kontrol teknolojisi CC-Link IE, bu haberleşme süresini milisaniyeler seviyesine indiriyor. Saniyede 100 megabit ile haberleşebilen endüstriyel haberleşme sistemlerinden 10 kata kadar daha hızlı olan bu yeni nesil teknoloji sayesinde Sanayi 4.0’ın gereklerini yerine getirmek çok büyük ölçüde kolaylaşıyor. CC-Link IE bu sayede üretimde rekabet gücünü arttırmaya katkıda bulunuyor.,

►İlginizi Çekebilir: Sanayiciler için Asya'ya Geçit Kapısı CC-Link

Çok sayıda otomasyon cihazı tek bir kablo üzerinden nasıl haberleşiyor?

CC-Link teknolojisi güvenilir haberleşme için tüm veri bağlantı katmanı ve taşıma katmanını ele alan ve cihazlar arasındaki haberleşmeyi sağlayan bir ASIC (Application Specific Integrated Circuit - Uygulamaya Özel Tümleşik Devre) kullanımına dayanıyor. CC-Link, verimli fabrika ve proses otomasyonu sağlamak amacıyla kontrol ve üretim verilerini yüksek hızda iletiyor. Bu yüksek hızlı haberleşme, farklı tedarikçilerden sağlanan çok sayıda otomasyon cihazını tek bir kablo üzerinden birbirine bağlıyor. Geleneksel endüstriyel kontrol ağları ile yalnızca bir üreticiye ya da az sayıda üreticiye ait saha cihazlarının kurulumu yapılabilirken, CC-Link gibi açık ağlarla 300’den fazla farklı üreticiye ait cihazların kurulumu gerçekleştirilebiliyor.

CC-Link teknolojisi en çok hangi sektörlerde kullanılıyor? Özellikle otomotiv sektöründe ne gibi avantajlar sağlıyor?

CC-Link teknolojisi gıda, ilaç, beyaz eşya, bina otomasyonu gibi pek çok farklı sektörde makine ve proses kontrolü için ideal çözümler sunuyor. Bu teknoloji otomotiv sektöründe de yoğun olarak tercih ediliyor.

Dünyanın önde gelen otomotiv fabrikalarında üretimde rekabet gücünü artıran uygulamalar mevcut. ABD’nin Michigan eyaletinde, Ford Mustang ve Mazda 6’nın üretildiği AutoAlliance tesisinde CC-Link ağından yoğun bir şekilde faydalanılıyor. CC-Link sayesinde yeni hatların kurulumunda ve devreye alınmasında yakalanan hız, daha önce kullanılan diğer ağlı sistemlere kıyasla kayda değer ölçüde tasarruf edilmesini sağlıyor. Üstün güvenilirliğe sahip CC-Link teknolojisi, üretim tesisinin verimliliğini artırıyor.

Honda Motor da Japonya Saitama’da yer alan ana fabrikası Yorii’de araç gövdesi montaj hattı için CC-Link IE ağını tercih etti. Üretim yönetimi bilgileri ve güvenlik sinyalleri dahil olmak üzere fabrika otomasyon cihazlarından kontrol sinyalleri için birleşik ağ dahilinde iletişime imkan tanıyan ethernet temelli CC-Link IE ağını tercih eden Honda, bu sayede Yorii Fabrikası’nın üretim ve operasyon yönetiminin etkinliğini ve verimliliğini artırıyor.

Hyundai Kia Otomotiv Grubu’nun ticari binek araçlarının üretiminin yapıldığı özel montaj tesislerinden Kwangju fabrikasında da CC-Link teknolojisi kullanıldı. Beijing Hyundai Motor Company üretim hattında istikrarı arttırmak, sorunları hızla gidermek, basit ve kolay kullanılabilir bir kontrol sistemi uygulamak için CC-Link ağını kullandı.

►İlginizi Çekebilir: Gelecek Haberleşme Üzerine Kurulacak

CC-Link’in dünya genelinde bina otomasyonu projelerinde de tercih edildiğini biliyoruz. Bu teknoloji bina otomasyonu projelerine ne gibi katkılar sağlıyor? Dünya çapındaki projelerden örnekler verebilir misiniz?

Akıllı binalarda elektrik dağıtım, iklimlendirme, sıhhi tesisat, aydınlatma gibi pek çok sistemin tek merkezden kontrolünü sağlayan bina yönetim sistemleri büyük önem taşıyor. Bu sistemler yüzde 25’e varan oranlarda enerji tasarrufu sağlıyor ve yaklaşık iki yıl gibi kısa bir sürede amorti ediliyor. Bina yönetim sistemleri tesis kontrolü sağlamanın yanı sıra bina güvenliğini artırmak konusunda da katkı sağlıyor. Dünyadaki akıllı bina otomasyonu projelerinden örnekler vermek gerekirse, Çin’deki akıllı ofis binaları ve konutlar, Japonya’daki Koujimachi Diamond ofis binası, Singapur’daki Nanyang Güzel Sanatlar Akademisi ile Almanya’daki bir firmanın dört fabrikası ve bir ofis binasının entegrasyonu projelerinde CC-Link uygulamaları sayesinde önemli başarılar elde edildi.

Özellikle Şangay dahil olmak üzere Doğu Çin'de bina otomasyon sistemi için CC-Link teknolojisi oldukça benimsenmiş durumda. CC-Link, bu binalarda geniş bir ekipman yelpazesini kontrol ederek yüksek enerji tasarrufu sağlıyor ve işletim maliyetlerini düşürüyor. Aynı zamanda konforlu bir çalışma ve yaşam ortamı sunuyor. CC-Link ağı; elektrik dağıtımı, su temini, klima ve aydınlatma sistemleri, kazan ve sıhhi tesisat kontrol sistemleri gibi pek çok sistemi kontrol ediyor. Su ve elektrik sayaçlarının uzaktan taranmasına da imkan veren CC-Link, daha önce kurulmuş olan akıllı bina sistemlerine kolayca adapte edilebiliyor ve düşük maliyetle yüksek performans sağlıyor.

►İlginizi Çekebilir: Üretim Bantlarında Yüksek Hız ve Verimlilik

Tokyo'da konfor ve güvenlik unsurları ön planda tutularak tasarlanmış yeni bir şehir ofisi binası olan Koujimachi Diamond’da CC-Link ağından faydalanılıyor. Bir katı yer altında bulunan ve zeminden 11 kat yükselen Koujimachi Diamond ofis binasında, CC-Link tabanlı Bina Yönetimi Yardım ve Çözüm Sistemi kullanılıyor. Bu sistem, en gelişmiş tesis yönetim sistemine geçmek için düşük maliyetli bir çözüm olarak öne çıkıyor. Bu binada proses otomasyon sistemi PLC ile kontrol ediliyor ve CC-Link, PLC kontrolörlerini toplam bina otomasyon sistemine bağlamak için tercih ediliyor. Ekipman ve cihazları kontrol etmeyi sağlayan CC-Link, bina otomasyon sisteminin tamamını birbirine bağlamayı kolaylaştırıyor.

Singapur’daki Nanyang Güzel Sanatlar Akademisi’nin bina otomasyon sistemi için de CC-Link ağı tercih edildi. Singapur'da eğitim tesislerinde temiz, yeşil ve konforlu bir ortamın sağlanması büyük önem arz ediyor. Bununla birlikte düşük maliyetle etkin bir inşaatın gerçekleştirilmesi, tesislerin uzun süreli verimliliğinin sağlanması ve enerji kaynaklarının korunması da oldukça hassas konular arasında yer alıyor. Nanyang Güzel Sanatlar Akademisi’nde tüm bu gereksinimleri karşılamak için HVAC, elektrik dağıtımı, sıhhi tesisat ve aydınlatma otomasyonu gibi geniş yelpazedeki hizmetlerin entegrasyonu CC-Link ağı ile sağlanıyor. Yüksek hızlı bina otomasyon sistemi gerçekleştirmek ve güvenlik, enerji tasarrufu, iç mekan konforu için 24 saat boyunca izleme ve kontrol sağlamak amacıyla PLC'lerin tesislerin tümünde kurulmuş olması avantaj sağlıyor. Binanın tamamında pompalar, fanlar ve sıcaklık sensörleri gibi kontrol cihazları kullanılıyor ve her cihaz PLC kontrolörüne CC-Link ağı ile bağlanıyor. Bu sayede kablolamada azalma, bakım işlemlerinde iyileştirme, izlemede kolaylık ve her cihaz için kontrol sağlanmış oluyor.

Almanya’da bulunan bir firmaya ait dört fabrikayı ve bir ofis binasını tek bir bina yönetim sistemi üzerinden tamamen otomatik hale getirmek ve birbirlerine bağlamak için de CC-Link'in gücünden yararlanıldı. Almanya’da uygulanan bu bina yönetim sistemiyle, tesislerin kesin ve gerçek zamanlı kontrolünün sağlanması amaçlandı. Bunu yaparken de en gelişmiş teknolojiye sahip hızlı bir otomasyon sistemi kullanıldı. CC-Link’in yüksek hızı, ağın yavaşlatılmasına veya yeniden konfigüre edilmesine gerek kalmadan gerekli durumlarda ileri bir tarihte sistemin genişletilmesine olanak tanıyor. Bina kontrolünü ve makinelerin aynı ağ üzerinden bağlanmasını sağlayan CC-Link, kurulum maliyetlerini de önemli ölçüde düşürüyor. Projede saha sistemi, CC-Link üzerinden merkezi modüler PLC'ye bağlanan 4 mikro PLC'den oluşuyor. Merkezi PLC, tüm sistemin koordinasyonunu, izlenmesini ve raporlanmasını sağlıyor. Her bina, ağ iletişimi binalar arasında kesintiye uğradığında bile sistemin çalışmasını sağlamak için gereken, yerelleştirilmiş ve akıllı kontrol sağlayan bağımsız bir PLC'yi barındırıyor. Projenin bina yönetim sisteminin merkezi, master PLC'ye bağlanan monitör ve kontrol yazılımını çalıştıran bir PC'den oluşuyor. Operatörler, bu merkezi PC sisteminden örneğin hangi pencerelerin açık olduğu gibi durumları kontrol edebiliyor ve bu sayede herhangi bir yapı unsurunu ve bunlarla ilişkili ayar noktalarını merkezi bir konumdan değiştirebiliyor.