Endüstrinin Gelişimine Bakış

Endüstri Devrimi süreci başlamadan önce ekonomik yapı büyük oranda tarım ve hayvancılığa bağlıydı, Buhar makinesinin icadı ile tetiklenen Endüstri Devrimi, toprağa, tarıma ve insan gücüne dayalı ekonomiden, makineleşme ve seri üretimle şekillenen yeni ve farklı bir ekonomik yapıya geçişi sağladı. Bu yazımızda endüstride yaşanan olaylara bağlı olarak yaşanan devrimleri sizler için inceledik.

19

Endüstrinin Gelişimine Bakış

 

Farklı evrelerde süregelen Endüstri Devrimi dünyada birçok yenilik hareketinin, modernliğin ve dönüşümün temeli olarak görülüyor. İlk olarak 1760’lı yıllarda İngiltere’de yaşanmaya başlayan bu ekonomik dönüşüm İngiltere’nin ardından diğer Avrupa ülkelerine de yayıldı. 16. ve 17. yüzyılda kimya, astronomi gibi bilimlerin gelişmesinin, yeni deniz yollarının açılmasının ve teknolojik gelişmelerin tetiklediği Endüstri Devrimi ile başlayan dönemde sosyoekonomik ve kültürel alanlarda da önemli değişimler yaşandı. Endüstri Devrimi süreci başlamadan önce ekonomik yapı büyük oranda tarım ve hayvancılığa bağlıydı ve dokumacılık, marangozluk, demircilik gibi tarım dışı üretim de esnaf ve zanaatkârlar tarafından, elle çalıştırılan tezgâhlarda gerçekleşiyordu. Buhar makinesinin icadı ile tetiklenen Endüstri Devrimi, toprağa, tarıma ve insan gücüne dayalı ekonomiden, makineleşme ve seri üretimle şekillenen yeni ve farklı bir ekonomik yapıya geçişi sağladı. Makineye dayalı üretimle birlikte üretimin şekli ve miktarı arttı. Zanaatkârların basit imalat biçimlerinin yerini, fabrika üretimi aldı. İnsan gücünü kat kat aşan makinelerin gücü büyük miktarda ham madde üretimine, büyük miktarda ve çeşitlilikte malların sunulmasına olanak tanırken, bu malların satışına odaklı ticaretin gelişmesini, tüketici ve satıcıların da çoğalmasını sağladı. Endüstri Devrimi sonrasında, elinde sermayesi olan, bu nedenle daha çok makine alıp daha çok insan çalıştırarak üretim yapabilen büyük şirketler doğdu. Endüstri Devrimi, tarım ve hayvancılığa dayalı dağınık yerleşim yapısının da değişmesine, nüfusun kentlerde toplanmasına ve daha hızlı bir nüfus artışına yol açtı. Kentlerdeki nüfus artışı hem çalışan, hem tüketen insanın çoğalması anlamına geldiği için ekonomik büyüme hızlandı, hayat standartları iyileşmeye başladı, hayat tarzları değişti. Dünyadaki sosyoekonomik ve kültürel değişimlere yol açan Endüstri Devrimi, belli aşamalarla, uzun sürelerde gerçekleşti. Bu açıdan günümüze kadar olan dönemde, birbirinden oldukça farklı yapılara ve etkilere sahip 3 farklı Endüstri Devrimi’nden söz etmek mümkün.

 

 

2.1. Birinci Endüstri Devrimi

 

1760-1830 arasındaki dönemi etkileyen Birinci Endüstri Devrimi (Sanayi Devrimi), İngiltere’deki dokuma tezgâhlarının mekanikleşmesiyle etkisini göstermeye başladı. Bu kapsamda odunun yerine maden kömürünün ve buharın kullanılması sonucunda hareket gücünün artırılması, makineleşmeyi ve üretimin fabrikalara taşınmasını doğurdu. Eski model aile şirketleri ve küçük imalathaneler, yerini büyük fabrikalara bıraktı. Temelde İngiltere ile sınırlı kalan Birinci Endüstri Devrimi, çok sermaye gerektirmeyen tekstil gibi hafif sanayiden sonra, teknolojik gelişmelerin peş peşe yaşanması ve üretim konusundaki bilgi birikiminin artmasıyla birlikte ağır sanayiyi de etkiledi. Makineleşme Çağı olarak anılan 18. ve 19. yüzyıl arasındaki bu dönemde, yeni icatlar sayesinde kömürün yanı sıra buharın da enerji kaynağı olarak kullanılmaya başlaması makinelerin yaygınlaşmasında önemli rol oynadı. Aynı şekilde buhar, kömür ve demirin enerji kaynağı ve ham madde olarak birlikte kullanılmaları demiryolu gelişimine de hız kazandırdı. Bu sayede makinelerle hem ham maddelerin hem de daha çeşitli, hızlı ve çok miktarda üretilen ürünlerin daha uzak yerlere taşınması ve Endüstri Devrimi’nin Avrupa’da yayılması mümkün oldu. Birinci Endüstri Devrimi’yle birlikte İngiltere’deki tezgâh işçiliğinin makineleşmesi, üretim biçiminin ve buna bağlı olarak sosyoekonomik yapının değişmesini sağlarken, buhar gücü teknolojisinin basım işlerinde kullanılmaya başlaması da kültür ve iletişim alanında farklı gelişmelere yol açtı. Birinci Endüstri Devrimi, dünyanın “daha küçük ve birbirine daha entegre” bir yer haline gelmesinin önemli adımlarından biri oldu.

 

 

2.2. İkinci Endüstri Devrimi

 

Endüstrileşmenin ikinci aşaması temel ham madde ve enerji kaynaklarındaki değişikliklerle ortaya çıktı. Buhar, kömür ve demirin yanı sıra çelik, elektrik, petrol ve kimyasal maddelerde üretim sürecinde kullanılmaya başladı, bu şekilde endüstri daha da gelişti. 20. yüzyılın başlarına denk gelen İkinci Endüstri Devrimi’ni, petrol tabanlı içten yanmalı motorların kullanımı tetikledi. Aynı dönemlerde Henry Ford’un otomotivde seri üretim bandı sistemi ve fabrikaların elektrikle çalışır hale gelmesi de endüstrileşmeyi hızla geliştirdi. Birinci Endüstri Devrimi’nde hakim olan demirin yerine çelik üretiminin gelişmesi, demir yolu taşımacılığını ve ticareti hızlandırırken, telefon, radyo, daktilo, ucuz gazete kağıdı gibi diğer yeni gelişmeler de haberleşme ve iletişimi şekillendirdi. Kentler hızla büyümeye başladı; gelişmiş ülkelerde ailelerin iş ve konaklama mekânları farklılaşmaya başladı. Yaşam biçimleri önemli ölçüde değişti. Siyasal ve ekonomik bakımdan güçlü merkezi devletler kuruldu. Birinci EndüstriDevrimi’nde İngiltere ve Avrupa’da etkisini gösteren endüstrileşme, İkinci Endüstri Devrimi ile ABD, Japonya gibi ülkelerde de hızla yaygınlaşarak dünyanın birçok bölgesini etkiledi.

 

 

2.3. Üçüncü Endüstri Devrimi

 

1970’lerden bugüne kadar süren döneme Üçüncü Endüstri Devrimi hâkim oldu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında, elektronik, bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimiyle birlikte üretimin otomasyonu sağlandı. Programlanabilir mantıksal denetleyici PLC’lerin gelişmesi sonucunda üretimde otomasyon ileri aşamalara taşınmaya başladı. Birinci Endüstri Devrimi üretimin makineleşmesi, İkinci Endüstri Devrimi üretimin serileşmesi olarak tanımlanırken, Üçüncü Endüstri Devrimi ise üretimin otomasyonu ve sayısallaşması olarak tanımlandı. Bu dönemde bilgisayar, mikroelektronik, fiber optik, lazer gibi teknolojilerin, telekomünikasyon, nükleer, biyotarım ve biyogenetik gibi bilimlerin gelişimi üretimin yönünü ve biçimini etkiledi. İletişim ve ulaşımdaki gelişmelerle, ticaret ve endüstri globalleşti. Bu süreçte yaşanan en önemli gelişmelerden biri de dünya kaynaklarının hızla tükenmesi ve sürdürülebilirlik kavramının gündeme gelmesi oldu. Enerji kaynağı olarak Birinci Endüstri Devrimi’nde kömür, su ve buhar gücü; İkinci Endüstri Devrimi’nde ise petrol ve elektrik ön plandaydı. Fakat Üçüncü Endüstri Devrimi’nde, yenilenemez kaynaklardaki sıkıntılar ve çevresel kaygılarla güneş, rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynakları önemli hale geldi. Bütün bu gelişmelerin, daha önce mümkün olmayan yeniliklere imkân tanımasının yanı sıra, siber-fiziksel sistemler, Nesnelerin ve Hizmetlerin İnterneti gibi faktörlerin de etkisiyle, içinde bulunduğumuz Dördüncü Endüstri Devrimi başladı.