Oyuncakların Dijitalleşmesi | IoT Tabanlı Yeni Nesil Akıllı Oyuncaklar

4. Sanayi Devrimiyle dijitalleşen dünya; gelecekte yapay zeka, artırılmış gerçeklik, robotik gibi teknolojilerin daha yoğun kullanılmasıyla bütünüyle değişecek ve oyuncaklar da bu çağa göre yeniden şekillenecektir. Bu yazımızda yeniçağın çocuklarının IoT tabanlı bağlantılı akıllı oyuncaklarını inceleyeceğiz.

30

IoT Tabanlı Yeni Nesil Akıllı Oyuncaklar ve Hakkında Bilmemiz Gerekenler

 

Nesnelerin İnterneti'nin (IoT) gelecekte evlerimize entegrasyonu aslında yeni bir kavram değildir. Günümüzde zaten bu teknolojilerle birlikte yaşamaktayız. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde, evinizin en az 10 aktif IoT cihazına sahip olacağı öngörülmektedir. Yani bugünün çocukları için IoT cesur ve yeni bir dünya değildir. Yeni yapılan bir araştırma, günümüzde gelişmiş ülkelerde iki yaşın altındaki çocukların % 90'ının bir tablet veya akıllı telefonun nasıl kullanılacağını bildikleri sonucunu vermiştir. Bu açıdan baktığımızda çocuklar, insan doğasında var olan çocukluk dönemindeki yüksek merak duygusundan dolayı ve ortamın etkilerine en başından maruz kalmaları açısından yetişkinlere göre geleceğin dijital dünyasına daha hızlı uyum sağlayabilirler.

 

Çocuklar için Dijital Oyuncaklar Yaratılmasının Nedenleri

 

Oyuncaklarla oynamak çocukların mevcut araştırmalara göre mekansal akıl yürütme becerileri ve matematiksel düşüncelerinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Dijital oyuncaklarla yapılan çalışmalar, çocukların farklı ve tamamlayıcı şekillerde öğrenmesini ve keşfetmesini sağlayabilmektedir. Hem fiziksel hem de dijital oyuncaklarla bir oyun inşa etmenin çocukların gelişimi açısından büyük faydaları vardır. Dahili kameralı bebek monitörleri, çocuğunuza her yerden göz kulak olmanıza izin verir ve GPS izleyiciler ebeveynlerin kaybolan çocuklarını bulmalarına yardımcı olur. Örneğin Teddy The Guardian isimli oyuncak, çocuğunuzun sıcaklığını ve kalp atış hızını anında kontrol etmenizi sağlayan canlı bir işaret sensörü ile etkileşimli bir oyuncaktır.

Teknolojik oyuncaklar, çocukların erken eğitime erişmelerini sağlar. Dijital dünyanın çocuklarının daha etkileyici, yaratıcı, bağımsız, dünyevi, üretken ve aktif katılımlı olma ihtimali daha yüksektir. Fakat bazı bilimsel çevreler riskler olduğunu da belirtmektedir. Bir çocuk için bir arkadaş çevresine ulaşmadan önce bir tablete ulaşmak, onun gelişimini engelleyebilir. Bazı doktorlar, iki yaşın altındaki çocukların, ekranlara çok uzun süre bakmalarına izin verilmemesi gerektiğini çünkü bunun onların hafızasına, dil gelişimine ve okuma becerisine zarar verebileceğini bildirmektedir. Bu uyarılar da mutlaka dikkate alınmalıdır. Burada en büyük görev ailelere düşmektedir. Çocuklarımızı dijital dünyaya hazırlarken onların teknolojilere tamamen mahkum olmasını önlemeli, çocuklarda daha çok o teknolojinin nasıl oluştuğunu öğrenmesini sağlayacak merak duygusunu tetiklemeleri gerekmektedir.

 

 

► Hayal Gücünün Gelişimi

Eğer bir çocuğun hayalindeki evini, kasabasını veya tüm dünyayı bir dijital oyuncak ortamında inşa etmesini izlediyseniz, çocukların nispeten kısa sürede büyük oluşumlar yapabileceğini biliyorsunuzdur. Dijital oyun ortamlarında çocuklar fiziksel ortamlara kıyasla geniş alanlar, sınırsız hayal gücü ve sanal da olsa daha fazla malzeme kullanma gibi imkanlara sahip olurlar. Bu da onlara hayal gücünü büyük bir platforma dökme imkanı verir.

 

► Paylaşma ve Ekip Çalışması

Dijital dünyada, çocuklar aynı yerde olmasa bile, bu dünyada çalışmaları başkalarıyla paylaşmak ve birlikte çalışmak genellikle kolaydır. Bu sayede çocuklar farklı dilleri konuşan akranlarıyla bile yaratıcı ürünlerini paylaşabilir ve birlikte çalışmalar yapabilirler.

 

► Risk Almayı Öğrenmek

Dijital kreasyonların gözden geçirilmesi kolay olduğu için çocuklar yaratmalarıyla daha fazla risk alabilirler. Çocuklar bu sayede aldıkları riskin sonuçlarını en az zararla sanal da olsa görebilirler. Her ne kadar fiziksel dünyada günümüzde alınan riskler kötü sonuçlar doğurabilse de bizim için ana amaç çocuklarımıza geleceğin dijital dünyasını öğretmektir. 

 

 

► Hayal Gücünde Süreklilik

Evinizde oyuncak yapmak için çalışan bir fabrika olmadığı sürece, çocuklar genellikle yaptıkları şeyleri fiziksel olarak parçalamak zorunda kalacaklardır. Dijital oyuncaklarla, çocuklar ürünlerini parçalayabilir, yeniden şekillendirebilir çalışmalarını koruyabilir ve onlara haftalar, aylar, hatta yıllar sonra geri  dönebilirler. 

 

► Yazılım ve Kodlama Merakı Uyandırması

Çocuklar doğuştan meraklı doğarlar. Konunun daha anlaşılır olması açısından ünlü Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson’un sözlerinden ufak bir alıntı yapacağım. Neil deGrasse Tyson şöyle diyor: Yeni yeni yürürken bir şiir söylemeye mecbur bırakıldığımızdan daha fazla çevremizi keşfediyoruz, konuşmaya daha sonra başlıyoruz. Bu olmadan önce her çocuk bilim insanıdır. Çocuklar deneyler aracılığıyla etraflarını keşfediyorlar. Ekonomik altyapıları, hangi dili konuştukları, ten renkleri hiç önemli değil. Eğer bir çocuksanız çevrenize merak duyarsınız. Ağaçların yapraklarını koparırsınız, içine bakarsınız. Etrafınızdaki yetişkinlerin hayatlarında düzensizlik yaratan şeyler yaparsınız. Peki ya sonra, yetişkinler ne yapar? Derler ki “Çiçeklerin yapraklarını koparma onlar için para harcadım. Yumurtayla oynama kırılabilir. Yapma… Her şey bir “yapma” dır. Bana birçok aile çocuklarının bilimle ilgili olması konusunda onlara hangi tavsiyeleri vereceğimi soruyorlar ve ben sadece ufak bir tavsiye verebilirim. Çocukların önlerinden çekilin! Çocuklar meraklı doğarlar. İlk yıl onlara yürümeyi ve konuşmayı öğreterek geçiririz. Hayatlarının geri kalanında ise seslerini kesip oturmalarını… 

 

Bu açıdan baktığımızda çocuklarımıza uçsuz bucaksız keşif ortamları yaratmak bizim en temel görevlerimizden olmalıdır. Dijital dünyada bir şeyler üreten bir çocuk mutlaka o dünyayı keşfedecek ve büyüdüğünde insanlık için yeni ortamlar yaratacaktır. Bu yüzden onları korurken aynı zamanda özgür bırakmayı da öğrenmemiz gerekir. Dijital oyuncaklarla oynayan çocuklar geleceğin dijital dünyasında gerçek ürünler üretecek olan bir bilim insanı ya da mühendis adaylarıdır. Dünyanın en başarılı insanları arasında gösterilen Microsoft’un kurucularından Bill Gates henüz on iki yaşındayken okul arkadaşı Paul Allen ile birlikte boş zamanlarını çoğunlukla bilgisayar yazılımları üzerinde çalışarak geçiriyordu. Sonuç olarak Bill Gates şu an dünyanın dönüşümüne etki eden en önemli insanlardandır. Bill Gates’in başarısının en büyük sebebi ise daha çocukken geleceği oluşturacak yazılım kodlama bilgisayar gibi teknolojilere ve teknoloji unsurlarına maruz kalmış olmasıdır. Biz de çocuklarımıza geleceğin dünyasında hayal güçleriyle ürünler üretebilmesi için onları savaşa, kavgaya, adaletsizliğe yönlendiren düşünceler yerine bilime teknolojiye ve sanata maruz kalmalarını sağlayacak ortamlara bırakmalıyız. 

 

 

Bağlantılı Cihazların Siber Güvenliği ve Çocukların Korunması

 

Bağlantılı bir dünya birçok fayda getirmekle birlikte, dijital dünyada çocuğunuzun mahremiyeti ile ilgili olarak artan risk faktörleri de vardır. Bugünün oyuncakları internete bağlandığında, çevrimiçi bilgisayar korsanları ve diğer siber suçlular tarafından daha ulaşılabilir hale gelirler. Çocuklarınızı korumak için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biri, internet'teki potansiyel riskler hakkında onlarla bir görüşme yapmanızdır. Çocuğunuza çevrimiçi olarak diğer insanlara asla kişisel bilgi vermemeyi hassas şeyleri paylaşmaması gerektiğini yine bilimsel ve psikolojik bir yaklaşımla anlatmak gerekmektedir. Çocukların çevrimiçi etkinliklerini yakından takip etmeli ve bağlantılı dünyada kimlerle iletişim halinde olduğu ve neler yaptığına dair verileri onların özgürlüklerini ve merak duygularını köreltmeden incelemeniz gerekmektedir. Kamera, ses kaydedici gibi özellikler barındıran ve başka cihazlarla etkileşim halinde olan cihazların da teknik siber güvenlik önlemleri mutlaka alınmalıdır. Iot tabanlı ve bağlantılı her oyuncağın ve cihazın içindeki tüm şifrelerin çalınmaya karşı karmaşık ve zor olduğundan emin olunması gerekir. Bunu yapmak için iyi bir yol şifreye büyük ve küçük harf, rakam ve sembolleri eklemek ve şifreyi üç ayda bir değiştirmek olacaktır. Bu da zaten en temel siber güvenlik önlemlerinden birisidir.

Wi-Fi bağlantı şifreleri başkaları tarafından erişilemez olmalı ve cihazların yazılımları güncel olmalıdır. Güncel yazılımlar siber korsanlar için engelleyici bir unsurdur. Çünkü güncel yazılımlar genellikle en son geliştirilen siber koruma paketleri içermektedir Çocuğunuz güvenli olmayan bir bluetooth veya kablosuz hattan başka ortamlara bağlanırken onu gözetlemeniz gerekmektedir. 

Ebeveyn olarak, hem çevrimiçi hem de kapalı olarak çocuklarınızı korumak sizin en temel görevlerinizdendir. IoT oyuncakları pek çok avantaja sahipken, çocuğunuzu siber korsanlara karşı savunmasız bırakabilirler. Bu yüzden kendinizi eğitmeniz dikkatli ve ilgili olmanız gerekecektir.

 

 

Kaynak:

Norton

► Timesfreepress

► Netocratic

► Connectcompute

► Newatlas