Program Yazan Yapay Zeka

Program yazan yapay zeka, hatta o yapay zekayı yazan başka bir yapay zeka… Endüstri 4.0 ile yaşanan dijital dönüşüm sürecinde yazılım sektörü en önde gelen sektörler arasında bulunuyor. Peki program yazan yapay zeka ne gibi sonuçlar doğurabilir?

05

Yapay zeka konusundaki görüşler ikiye ayrılıyor; ya insanlık için büyük bir tehdit olacak ya da tüm insanlık için büyük bir kurtarıcı olacak.

Yapay zeka endüstriyel uygulamalar, perakende, bankacılık, telekom, sigorta, sağlık hizmetleri ve siyaset de dahil olmak üzere çok sayıda alana evrilmektedir. Yapay zekanın kullanıldığı sektörlere baktığımızda en olgunlaşmış sektör olarak karşımıza yazılım endüstrisi çıkıyor.

Yazılım, günümüzdeki kullanımının ötesine geçerek insanların işlerini daha etkin şekilde tamamlamalarını, şirketlerin yenilik yapmalarına yardımcı oluyor. Ancak yapay zekanın bu şekilde etkin kullanılmasının önünde büyük bir engel var; korku. WEF tarafından 845 yöneticinin katıldığı araştırmada, katılımcıların yüzde 72’si yapay zekanın önümüzdeki 10 yılda orta düzey yöneticilerin işlerini elinden alabileceğini düşündüğü sonucuna ulaşıldı.

Otomasyon ve teknolojik ilerlemeler üretimdeki işleri ortadan kaldıracağı gibi, yapay zeka tabanlı yazılımların da orta düzey çalışanların işlerini elinden alacağına yönelik bir endişe var. Ancak bu endişe beraberinde merak duygusunu da getiriyor.

Sanayi yöneticileri yapay zeka tarafından yönetilmek istemese de, ankete katılanların yüzde 86’sı akıllı bir makine ile çalışma konusunda rahat olduklarını belirtiyor. Tüm bu veriler finansal hizmetler, sigorta, üretim, telekomünikasyon ve medya, kamu sektörü, sağlık ve yaşam bilimleri, enerji ve kamu hizmetleri, seyahat, ulaşım ve lojistik ve perakende dahil bir dizi endüstriyi temsil etmektedir.

Yazılımlar Dışlanmaya Neden Olur mu?

Dünya nüfusunun sadece yüzde 2’lik bir kısmının kodlamayı bildiği tahmin edilmektedir. Yani şu anda yaşadığımız yazılım çağında tüm yükü sadece bu yüzde 2’lik kesim üstleniyor diyebiliriz.

Yazılım geliştirmek için kod bilgisi gerekiyor, yani yalnızca kodu anlayan kullanıcılar yazılım ile bir hizmet sunabiliyor. Kodları anlayan insanlar nüfusun çok küçük bir yüzdesi olduğundan, tasarladıkları yazılım doğası gereği dışlayıcı olma riski taşıyabiliyor.

Ürünlerdeki ırk ve cinsiyet yanlılığını önlemek için çok çeşitli bir iş gücü gerekmektedir. ABD Equal Employment Opportunity Commission ülkenin en iyi bilgisayar bilimleri programlarından mezun olanların sadece yüzde 9'unun az temsil edilen azınlık gruplarından olduğunu belirtmektedir.

Program Yazan Yapay Zeka Hangi Sonuçları Doğurur?

Herkesin programlama öğrenmesi için dünyanın dört bir yanında büyük kurumsal, akademik ve devlet girişimleri kuruluyor. Ancak bir yandan da yapay zekanın gelişimi, acaba mesleğimizi elimizden alacak mı korkusuna neden oluyor. Bu konuya tıp alanından bir örnek vererek açıklık getirelim.

Örneğin, kalp stentleri kullanıma girmeden önceki yıllarda, koroner hastalığı olan hastalar için standart bakım bypass cerrahisiydi. Çok seçkin tıbbi uzmanlardan oluşan bir grup olan kardiyoloji cerrahları, bu tür ameliyatları yapabilen tek profesyonellerdi. Zaman alıcı, pahalı olan bu işlem, hastanın uzun süre hastanede yatmasını da gerektiriyordu. Ayrıca iyileşme süresi de uzundu. Minimal invaziv stent teknolojisi hakkında endişeler vardı. Bu grup kesinlikle mesleki geleceğinden endişe duyuyordu. Bununla birlikte, inovasyon kazandı ve Girişimsel Kardiyoloji adı verilen yeni bir tıp dalı ortaya çıktı. Stentler 1994'te kullanılmak üzere FDA tarafından onaylandıktan sonra, varsayılan müdahale stratejisi haline geldi. Sonuç olarak, önümüzdeki on yılda kardiyak stent prosedürleri oranı yüzde 60'ın üzerinde arttı ve Girişimsel Kardiyoloji alanında da ciddi bir büyüme yaşandı.

WEF tarafından yapılan anket, katılımcıların yüzde 64’ünün yapay zeka teknolojilerinin personelin daha çeşitli görevler üstlenmesine ve sorunları daha etkili bir şekilde çözmelerine olanak tanıyacağını belirtiyor.

Daha da önemlisi, kodu ortadan kaldırdığımızda yaratılmış olan fırsatlara odaklanmalıyız. İş perspektifinden, görsel ve kodsuz platformlar her seviyedeki işçinin görev almasına ve katkıda bulunmasına olanak tanır. Örneğin; Bir kredi görevlisinin bir müşteriye daha iyi hizmet verebilmek için küçük bir işletme kredisini nasıl düzene sokacağı konusunda doğrudan bilgi sağlaması iş süreçlerini kolaylaştıracaktır.

Herkes tarafından erişilebilir, kodsuz bir yazılım her kullanıcının isteğini hayata geçirebilmesini sağlayarak, yenilikçi fikirlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir.

 

Kaynak:

► WEF