Robot Otomasyon Sistemlerine Yönelik Yatırımlar İstihdamı Arttırıyor

Hem dünyada hem de Türkiye’de firmaların yaşayabilmesi ve gelişebilmesi için sürdürülebilir rekabetin sağlanması çok önem taşıyor. Bunu da katma değeri yüksek ürün üretimi, nitelikli personel istihdamı ve minimum işletme giderleri ile gerçekleştirmek mümkün hale geliyor. Başta sanayi olmak üzere tüm firmaların teknolojiyi odaklarına alması da ayrıca önem taşıyor.

05

Günümüzde bazı çevrelerce teknolojinin iş süreçlerine dahil olmasının çalışan istihdamına yönelik olumsuz etkiler yaratacağı düşünülüyor. Evet, ilk başta bu düşünce doğru gibi gözükse de tekilde çalışan sayısı azalırken, toplamda istihdam artış sergiliyor. Kısaca açıklamak gerekirse, bir meyve bahçenizin ve belirli sayıda meyve ağaçlarınızın olduğunu düşünün. Yine her bir ağacınızdaki meyvenizin azaldığını, ancak bahçenizdeki toplam ağaç sayısının, azalan meyve sayısından çok daha fazla arttığını kabul edin. İşte bu durumda, her ne kadar her bir ağaçtaki meyve sayınız azalsa da toplamdaki meyve miktarınız artmış oluyor. Robot otomasyon yatırımları yapıldığında da yaşanan  durum aynen bu biçimde gelişiyor. İlgili işletmedeki çalışan sayısı azalıyor, ancak işletmenin robotlardan elde ettiği karlılık sayesinde daha fazla yatırım yapma şansı olduğu için bu sayede de daha fazla kişi istihdam edebilme imkanı doğuyor.

Günümüzde çok sık kullandığımız ATM’ler (Automated Teller Machines) uygulamaya konulacağı zaman, bankalarda çalışan veznedar sayısının düşeceği yönünde bir beklenti oluşmuştu. Beklenildiği gibi de oldu ve 1988’de banka başına veznedar sayısı 20 iken, 2004 yılında bu rakam 13’e düştü. Ancak, bankaların işletme masraflarının düşeceğini ve dolayısıyla da daha fazla şube açabileceğini kimse hesaba katmamıştı. İlerleyen zamanlarda bankaların şube sayısı %43 oranında arttı, her bir bankada çalışan sayısı düşmesine rağmen toplam çalışan istihdamınında da ciddi bir artış yaşandı.

MIT*’den (Massachussetts Teknoloji Enstitüsü) ünlü ekonomist David Autor “Geçmişte tecrübelere baktığımızda, otomasyon sistemleri görünüşte yaptığının aksine hep daha fazla yeni meslekler ortaya çıkarmıştır” diyor.

Şekil 1’de görüldüğü üzere, Almanya Sanayi 4.0** yatırımları (robotlar dahil) ile 2025 yılına gelindiğinde %6’lık bir istihdam artışı bekliyor ki Almanya son 4 yıldır ortalama her yıl %0.4 büyüyor. Türkiye’nin son 4 yılda her yıl ortalama %1 büyüdüğünü düşündüğümüzde, bu artış oranları çok daha fazla olabilir.

Şekil 1 BCG Sanayi 4.0’ın Almanya İstihdam Analizi

Görüldüğü üzere, robot otomasyon sistemlerinin uygulanması, beklenilenin aksine toplam istihdamda artış gerçekleştirecek. İşletmelerin üretkenliğini artırıp, maliyetlerini düşürüyorken; çalışanların daha nitelikli, daha güvenli ve daha rahat bir ortamda çalışmalarına olanak tanıyor. Bu da sürdürülebilir rekabeti sağlamakla beraber, bizi katma değeri olmayan ürünler üreten ekonomik bir kısır döngüden çıkararak, gelişmiş ekonomi kategorisine sokacak... Bu anlamda robot otomasyon sistemlerinin ülkemizde uygulanması gerekli bir zorunluluk olarak ortaya çıkıyor.

 

*MIT: Massachussetts Institute of Technology, teknoloji ve mühendislik konularında Dünya’nın en iyi teknik üniversitesi olarak tanınmaktadır.

**Sanayi 4.0: Sanayinin dijitalleşmesi; internet, bilgisayar ve otomasyon sistemlerinin beraber kullanılarak sanayide uygulanması denilebilir.