Atos Çözüm Yöneticisi Şule Topal ile Endüstri 4.0 Röportajı

Endüstri 4.0 konusunda gerçekleştirdiği çalışamalar ile adını duyuran Atos firması, bu alanda lider firmalar arasında olmayı hedefliyor. Detayları, Atos Çözüm Yöneticisi Şule Topal ile gerçekleştirdiğimiz Endüstri 4.0 Röportajımızda bulabilirsiniz.

24

Dünyanın yeni gündemi Endüstri 4.0 ya da diğer bir ifadeyle “4. Endüstri Devrimi”. Modüler yapılı akıllı fabrikalarda, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemlerle izleyerek, nesnelerin birbirleriyle ve insanlarla iletişime geçmesi ve bu sayede merkezi olmayan kararların verilmesi hedefleniyor. Röportaja başlarken, Endüstri 4.0 tam olarak nedir? Firmanız Endüstri 4.0’ı nasıl tanımlıyor?

Endüstri 4.0, tam olarak üretimin geleceğini tanımlıyor. 2011 yılında Hannover Messe’de Almanya’nın adını ilk kez telaffuz ettiği ve büyük bütçeler ayırdığı, ardından Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi büyük ekonomilerin ciddi yatırım yapacaklarını duyurduğu, geleceğin üretim teknolojileri ve yaklaşımları ile ilgili bir vizyon Endüstri 4.0.


Son dönemde her platformda rastladığımız “akıllı” konseptinin ve “nesnelerin interneti” kavramının fabrika düzeyine indiğini düşünebiliriz aslında. Üretimdeki her bir kaynağın (makine, ürün, ekipman, insan vb.) bu büyük internetin bir parçası olarak hem kendini optimize ettiği, hem de birbiriyle haberleşerek üretimin bütününün optimize ettiği bir yapı hedefleniyor. 


Elbette bunun arkasında yakın gelecek için öngörülen trendler var. Ürünlerin daha da kişiselleşeceği, özelleşmiş ürünlerle birlikte ürün karmaşıklığının artacağı, müşterilerin yalnızca en yüksek kalitede ürünleri tercih edeceği, tedarik ve teslim sürelerinin azalacağı bir gelecek öngörüyoruz. Bugünün teknolojileri ile bunu karşılamak çok mümkün görünmüyor. Bunun için Endüstri 4.0 gibi yenilikçi vizyonlara ihtiyaç var ve üretim dünyası kadar bizim gibi teknoloji firmaları için de oldukça heyecan verici bir gelişme.

 

 

 

Endüstri 4.0 konusunda ne tür çalışmalar yürütüyorsunuz?

Atos olarak hem üretim teknolojileri hem kurumsal iş uygulamaları, hem de bu katmanların entegrasyonu konusunda uzun yıllara dayanan bir deneyime sahibiz. Gelirlerimizin yaklaşık %33’ü üretim sektörü için yaptığımız projelerden geliyor. Bugüne kadarki deneyimimizi Endüstri 4.0’ın merkezinde yer alan yeni teknolojiler ile destekleyerek bu alanda liderler arasında yer alma hedefimiz var. 

Öncelikle Endüstri 4.0 için Atos’un yaklaşımı olan “Smart Factory/Akıllı Fabrikalar” konseptini duyurduk. Global organizasyonumuzu bu değişikliğe adapte ederek, yalnızca bu konu özelinde çalışacak yeni birimler kurduk. Geçtiğimiz yılın ortalarında “Endüstri 4.0 Referans Modeli”nin lansmanı gerçekleşti. Endüstri 4.0’ın işletmede hangi alanlara etki edeceği, hangi tasarım prensipleri ve hangi teknolojilerle destekleneceği ve totalde nasıl bir yol haritası çıkacağı ile ilgili oluşturduğumuz modeli baz alarak müşterilerimize Endüstri 4.0 yolculuğuna nasıl ve nereden başlamaları gerektiği ile ilgili danışmanlık hizmeti sağlıyoruz. Sanıyorum şu an en öncelikli konu bu. Firmalar Endüstri 4.0’ı yol haritalarına almak istiyorlar ancak nereden başlayacakları konusunda da yönlendirmeye ihtiyaç duyuyorlar. Biz bu hizmeti verebiliyoruz. 

Bunların yanı sıra Viyana’da, Viyana Teknik Üniversitesi ile ortak bir fabrika kuruyoruz. Bu fabrika ticari amaç gütmeden, tamamen Endüstri 4.0 çerçevesindeki teknolojileri müşterilerimizin deneyimleyebileceği bir ortam yaratacak. 3D Printing, Augmented Reality, PLM-ERP-MES entegrasyonu, big data ve IoT (internet of things-nesnelerin interneti) gibi konuların gerçek üretim ortamına adapte edilmiş örnekleri olacak. Yine Almanya’da sanayi bakanlığı destekli “GEMINI” adı verilen, Endüstri 4.0 çerçevesinde sürdürülebilir, yeni iş modellerinin geliştirilmesi ile ilgili projede yer alıyoruz.

 


Türkiye Endüstri 4.0 dönüşümünün şu anda neresinde? Sanayimiz bu dönüşüm için hazır mı?

Şule Topal: Türkiye’de, bir miktar geç de olsa, özellikle 2015 yılında sanayiciler arasındaki farkındalığın arttığını düşünüyoruz. TÜSIAD’ın bu konu özelinde yaptığı açıklamaları ve Sanayi Bakanlığı çerçevesinde yürütülen çalışmaları da olumlu buluyorum. Endüstri 4.0 gibi programlar ancak arkasında ciddi bir teşvik ve devlet desteği olursa ulusal bir program haline gelir ve sanayide beklenen sıçrama yaşanabilir. 

Öte yandan Türkiye’de üretim dünyasının bugünkü gerçeğine bakarsak, en ileri teknoloji ile çalışan işletmelerde dahi henüz teknolojik alt yapı olarak beklenen seviyelerde değiliz. Çoğunlukla birbirinden bağımsız, anlık ihtiyacı çözmek için tasarlanmış pek çok sistem arasında iş yapmaya çalışırken büyük resmi kaçırabiliyoruz. Endüstri 4.0’ın ilk ve öncelikli konusu entegre uygulamalar katmanı. Eğer hem süreç hem de iş uygulamaları konusunda sade ve entegre bir yapıya kavuşamazsak, diğer teknolojilerin uygulanması hayalden öteye geçemez. Özellikle üretimde MES – Üretim Uygulama Sistemleri, otomasyon katmanı ile ERP-PLM sistemleri arasındaki boşluğu doldurduğu için önemli bir başlık. Üretimdeki “big data” gerçeği mutlaka adreslenmeli. Türk sanayicilerinin bu alandaki ilk hedefi firma içinde hem yatay hem de dikey olarak entegre uygulama katmanını hayata geçirmeleri. Bu dijital dönüşüm süreci elbette kolay değil; ancak gelecekteki rekabetin de anahtarı olan bir konu. Bugün ISO’yu kuran firmalardan 47 yılda kalan şirket sayısı 12. Dolayısıyla treni kaçırmamak gerekiyor.

 

İnsansız bir endüstriye doğru mu yol alıyoruz? Sizce Endüstri 4.0 ile birlikte istihdam sorunu yaşanacak mı? 

Şule Topal: Yapılan araştırmalar tam tersine istihdamın artacağını, ancak üretimdeki insan kaynağı ihtiyacının şekil değiştireceğini söylüyor. Daha nitelikli kaynaklara ihtiyaç olacağı kesin. Bugün telaffuz ettiğimiz pek çok iş tanımı yakın gelecekte geçerli olmayacak ve yerine yenileri gelecek. Tabi bu noktada eğitimin önemini vurgulamak lazım. Özellikle Türkiye’de bu konu sağlam bir eğitim programı ve altyapı atılımı ile desteklenmeli, teknik liselerdeki müfredat gözden geçirilmeli ve belki de sırf bu konulara odaklanacak yeni eğitim kurumları hayata geçirilmeli. Nitelikli eğitmenler yetiştirilmeli. Aynı şekilde üniversitedeki araştırma imkanları desteklenmeli ve teknoloji ithal etmek yerine ihraç eder duruma gelmeliyiz.

 

 

Güçlü sanayisi ile Almanya Endüstri 4.0 sürecinden galip çıkmak için büyük çaba harcıyor. ABD’li yazılımcı devleriyle kıyasıya mücadele yaşanıyor. Bu mücadelede ülkeler arasındaki denge nasıl sağlanacak?

Almanya bu konuda öncülüğü yapmış bir ülke olarak elbette ki lider olma hedefinde. Ancak Endüstri  4.0’ın temelinde teknoloji yatıyor ve ABD bu konuda oldukça ileride. Bu iki ülke arasındaki rekabetin verimli sonuçlar doğuracağına, üretim ve teknoloji dünyası için heyecan verici gelişmelerin yaşanacağına inanıyorum. Türkiye olarak da bu  gelişmelere seyirci değil, katkı sağlayıcı olacak şekilde kendimizi konumlandırmamız gerekiyor.

 

Alman Sanayiciler Başkanı bir açıklamasında Endüstri 4.0 ile ileride bir arabanın markasının ne olduğunun önemi kalmayacak? Sahip olduğu internet teknolojisi önemli olacak diyor? Markaları nasıl bir süreç bekliyor?

Çok doğru bir tespit. Markaların bu süreci iyi yönetmesi için öncelikle geleceğin tüketicilerini iyi analiz etmesi gerekli. Bugün Z kuşağı olarak adlandırdığımız nesle bir örnek üzerinden bakalım; Angry Birds oyununun 50 milyon kullanıcıya ulaşma süresi sadece 35 gün iken, radyo 50 milyon kullanıcıya 35 yılda ulaşabilmişti. Bu jenerasyon internetin içine doğdu ve onların ihtiyacı iyi tasarımdan, iyi markadan çok daha fazlası. 

 

Herhangi bir Endüstri 4.0 projesine başlamak için en iyi yol nedir?

Öncelikle firmaların bu konuda sağlam bir vizyonları olması lazım. Bu vizyonu oluşturmak içinse hem kendi dinamiklerini iyi analiz etmeleri hem de gerçekçi hedefler koyabilmeleri gerekli. Biz Atos olarak Endüstri 4.0 Fırsat Analizi hizmetiyle bu keşiflerinde güvenilir iş ortaklarından biri olmayı hedefliyoruz. Daha küçük adımlarla başlayıp, hızlıca sonuçlarını göreceklerine inandıkları konulara odaklanmalılar ve bu projeleri yalnızca IT bakış açısıyla değil, süreçsel anlamda iyileştirmelerle de desteklemeliler.

 

Küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak bildiğimiz KOBİ'ler için Endüstri 4.0'ın avantajları ve zorlukları nelerdir?

Endüstri 4.0 konusu, şu anda meşhur “teknoloji benimseme eğrisi”ni baz alırsak, ilk düzlüğünde... Yani bu konuya yatırım yapacak “innovator-yenilikçi” firmalara ihtiyaç var. Genelde hem Türkiye’de hem dünyada büyük ve vizyoner işletmeler bu konularda başı çekerler. Bütçe anlamında avantajı olan büyük işletmelerinse süreç/uygulama hantallığı ve karmaşıklığı konusunda sıkıntılar yaşayabildiğini, KOBİ’lerin bazı yeni teknolojileri daha kolay adapte edebildiğini görüyoruz. Bazı küçük ve orta ölçekli işletmelerde çok büyük yatırımlar yapmadan teknoloji odağında örnek oluşturabilecek projeler çıkabildiğini görüyoruz. Bu işletmeler yarının büyük şirketleri olmaya aday, yenilikçi şirketler olarak lanse ediliyor. Dolayısıyla Endüstri 4.0 çerçevesinde her büyüklükte firma için fırsat olduğunu söylemek yanlış olmaz.

 

Firmanızın Endüstri 4.0 kapsamında müşterileri için oluşturduğu fırsatlar nelerdir?

Atos olarak müşterilerimizin Endüstri 4.0 yolculuklarında güvendiği, omuz omuza ilerlediği iş ortaklarının başında gelmeyi hedefliyoruz. En çok karşılaştığımız “Nereden ve nasıl başlamalıyım?” sorularına “Endüstri 4.0 Fırsat Analizi ve Danışmanlık Hizmeti” ile cevap veriyoruz. Sektörel anlamda deneyimli danışmanlardan oluşan kadromuzla hangi teknolojilerin ve uygulama senaryolarının müşterilerimiz için en doğrusu olacağını tespit ederek bir yol haritası çiziyoruz. Ardından bunları projelendirip, kısa zamanda hızlı sonuçlar alacak şekilde adapte ediyoruz. 20 yılı aşan deneyim ile MES-Üretim Yürütme Sistemleri, PLM-Ürün Yaşam döngüsü yönetimi ve ERP entegrasyonu konusunda müşterilerimizin yanındayız. Üretimdeki büyük veriyi adresleyen “Endüstriyel Data Analitikleri” platformumuzla doğru ve stratejik karar almayı destekleyecek altyapılar sunuyoruz. Mobil ve iş analitikleri uygulamalarını üretimin her alanına entegre edebiliyoruz. Artırılmış gerçeklik senaryoları hayata geçirebiliyoruz, telematik ve sensörlü sistemler ile çalışarak ürünleri uzaktan kontrol etmeye yönelik yenilikçi projeler gerçekleştiriyoruz. Bu konuda adım atmak isteyen vizyoner müşterilerimizle bugüne kadar olduğu gibi yeni ve başarılı projelere imza atmak istiyoruz.


 
Bülten 4.0 Aboneliği

Haber ve duyuruları takip etmek için lütfen mail adresinizi bırakın